Kılıçdaroğlu Edirne’de

Kılılçdaroğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Türkiye’ye gelen her 3 turistten 1’si Edirne’ye geliyor. Sadece Edirne dersek haksızlık etmiş oluruz. Trakya’nın zengin toprakları var. Bugün bir tarlaya gittik. oradan çiftçilerle buluştuk, dertlerini ağızlarından dinledik. Bir sorunu çözmek istiyorsak, sorunu yaşayanı önce dinleyeceksin.

Sorun çok, mazortta sıkıntımız var diyorlar evet mazortta sıkıntı var. Gübrede sıkıntımız var diyorlar evet, gübrede sıkıntı var.

Çiftçinin önümüzdeki yıl üretim yapabilmesi için 16 liraya ihtiyacı var. 

Pandemiden sonra tarımın bir stratejik sektör olduğunu tüm dünya öğrendi. Sokaktaki vatandaşta öğrendi, Rusya’da öğrendi, Amerika’da öğrendi. Peki bizi yönetenler öğrendi mi.?

Bu bereketli toprakalrın sanayiye dönüşmemesi lazım. Bereketli toprağı her yerde bulamazsınız. İktidara önerilerim var. Defalarca söyledim. Çifçiye mazotu pahalı vermeyin dedim. ÖTV’siz KDV’siz ver. O tatile gitmeyecek o tarlaya gidecek. Üretmek için tarlaya gidecek.

Açık ve net söylüyorum iktidarımıza çifçiye mazotu ÖTV’siz KDV’siz vereceğiz. Yine çiftçiye çözüm var. Kırsalda çalışan kadının primlerini devlet ödeyecek.

Hiçbir evde hiçbir çocuk evde yatağa aç girmeyecek. Yoksul ailelerdeki kadın kardeşlerime söylüyorum. Kimseye muhtaç olmayacaksın. Yoksulluk kader değildir, yoksulluğu yaratan iktidarların politikalarıdır. 

Gaziantep’te canlı hayvan üreticileri perişan vaziyette. Hayvanlarını satamıyorlar. Bıçak kemiğe dayanmışsa Antepki üretici bağırmak zorundadır. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin bir sorunla karşı karşıyasınız. 

Güvenlikli bir Türkiye’yi herkesin düşüncesini özgürce ifade ettiği bir Türkiye’yi yeniden ayağa kaldıracağız. Bizim saray merakımız yok. Biz ülkemizi mütevazi Çankaya’dan yönetmek isteriz.

Bizizm hedefimiz şu defalarca söyledim. Erdoğan’a da söyledim. İsraf yapma, israf haramdır. Yetmiyor mu bir uçak sana. Hiçbir Osmanlı padişahına nasip olmayan kadar sarayın var. 

Bir devletin adeletle yönetilmesi gerektiğini, bir devletin ahlatla yönetilmesi gerektiğini defalarca söyledik. Demokrasi istiyorsak her alanda istiyoruz.

Şuan da çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıyayız. TBMM’ye bakın oradaki milletvekillerinin büyük bir kısmı milletin vekili değil, sarayın vekilidir. Bir kişiden talimat alanlar milletin sözcüsü olamaz. Yargıya bakın, sarayın talimatını dinleyen savcı hemen alınır Anayasa Mahkemesi’ne seçilir. Yemezler, yemezler… Yargıç birilerinin lüfuyla bir koltuğa gelmişse yargıçlık yapamaz. 

KPSS sınavı bunun en sıradan örneğidir. Olay büyümese kapatacaklardı, ama olay büyüdü kapatamıyorlar. Kendiside o işin bir parçası çünkü. Yargının bağımsızlığını sağlayacağız. Bu konuda 6 lider anlaştık ve görüş birliğine vardık. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak. Birilerinin vumhurbaşkanı olmaz. Bu kadar açık bu kadar net söylüyoruz.

Şundan emin olmanızı isterim neyi nasıl yapacağımızı çok iyi biliyoruz. 6 parti kendi içinde çalışmayı yapıyor. Hepimiz bu ülkede huzurun olmasını istiyoruz. Gelir dağılımının eşit olmasını istiyoruz.

Kur korumalı mevduat, ekonominin kalbine yerleştirilmiş atom bombasıdır. Ülkenin çözülecek çok sorunu var ama biz çözeceğiz.”

Hibya Haber Ajansı