ABD Hazineleri, ABD-Çin’in daha önceki jeopolitik endişelerini nihayetinde bunaltan şahin Fedspeak retoriğinin yeniden ortaya çıkması üzerine dalgalı bir seans geçirdi. UST 2Y getirisi %3,07’ye yükselirken, çok izlenen UST 10Y %2,76’ya sıçrayarak neredeyse iki ayın en yüksek seviyesine ulaştı. 2s10s getiri eğrisi tersine çevrilmesi, resesyonun habercisi olan bir gösterge olarak ~30bps ile en derin seviyelerinde kalmaya devam etti. Bununla birlikte, yatırımcılar şimdi, enflasyonun zirveye ulaşmadığına inanan Fed yetkililerinin şahin yorumlarını değerlendiriyor. Bu, geleneksel olarak güvercin olarak görülen Fed yetkilileri Evans ve Daly’nin ifadelerinden belliydi. Özetlemek gerekirse, Fed, verilerin hızlı bir şekilde geliştiği görüldüğü için gelecekteki politika haberlerinde bir şeffaflık seviyesini kaldırmaya karar verdi.
Fed 75 baz puan faiz artırımını beklendiği gibi gerçekleştirdi. Her ne kadar faizler Covid öncesi seviyelere getirilmiş olsa da, gerek efektif durum gerekse de faizleri etkileyen makro değişkenler kesinlikle farklı bir doğrultuda. Gerçek finansal koşullarda enflasyon beklentileri ana belirleyici konumunda. QT’nin devam seviyesi de gerçek finansal koşullar ve likidite konusunda önemli. Fed eğer sıkılaştırmanın dozunu artırıyorsa, QT’nin de hızını artırmak durumunda olacaktır. Covid sonrası bütçe açığı da azalacağı için Hazine daha az borçlanacak ve tahvil arzı azalacaktır. Para politikası sıkılaştıkça, Powell’ın belirttiği gibi, bir noktada faiz artışlarında yavaşlama olacaktır. Piyasa fiyatlandırması bu yıl 100 baz puanlık bir artış, ardından 2023’te 50 baz puan indirim öngörüyor. Bu fiyatlandırmanın nedeni nötr oranın halen %2,5 olması ve Fed bu yıl faizleri artırma perspektifini korurken asıl hedef fonlama oranını değiştirmemiş olması. Fed, enflasyonu belli oranda ehlileştirirken belli oranda ekonomik yavaşlamayı tolere edecek ve istihdam piyasasının durumuna da güvenecek görünüyor.
Bu noktada Cuma günü açıklanacak olan istihdam verileri kritik elbette. İstihdam artışı hala güçlü olarak tanımlanıyor ve Fed’e güven veren olgu da bu. Güçlü veriler, Fed’in gazdan ayağını çekmeyeceğinin bir işareti olurken, zayıf veriler enflasyon beklentilerinin ileri dönem zayıflaması ve Fed’in gelecek sene faizleri indirebileceğine dair görüşlerle beraber okunacaktır. Stagflasyon beklentisi eskisi kadar etkili değil
Euro Bölgesi’nde, pandemi programı kaynaklı portföyde (PEPP) yer alan Alman, Fransız ve Hollanda tahvilleri 18,9 milyar Euro açıklanırken, İtalya, İspanya, Portekiz ve Yunanistan tarafında ise 17,3 milyar Euro’luk artış yaşandı. Almanya 14,3 milyar dolar azalırken, İtalya ve İspanya 9,8 ve 5,9 milyar dolar arttı. Tahvil piyasasındaki bu değişiklikler ECB eğer TPI programını devreye sokarsa önemli olacak.
Türk varlıklarına bakacak olursak; Lira, çoğu gelişen piyasa para birimiyle birlikte dolar karşısında değer kaybediyor. USD/TRY 17,95 seviyesinin hemen altında işlem görüyor.
Temmuz ayında tüketici fiyatları geçen yılın aynı dönemine göre %79,60 oranında artmıştır. Böylece yıllık tüketici enflasyonu 1998 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Verilerin ardından enflasyon ile politika faizi arasındaki fark biraz daha açıldı. Söz konusu makas 65,6 puanla rekor seviyeye yükseldi.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı