Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı ve Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48’inci yıl dönümü dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a bir mektup gönderdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mektubunda şu ifadeler yer aldı:
“Sayın Cumhurbaşkanı, Değerli Kardeşim, Ada’nın egemen eşit ve ortak sahibi Kıbrıs Türk halkının hakkına, hukukuna, varlığına ve egemenliğine kasteden teşebbüsü ebediyen
Kıbrıs Barış Harekâtımızın 48. yıldönümü münasebetiyle Milletim ve şahsım adına Zat-ı Devletleri’ni ve şahsınızda tüm Kıbrıs Türk halkını en kalbi duygularımla tebrik ediyorum.
Tarihsel süreç içerisinde her daim barışa ve çözüme olan bağlılığını kanıtlayan Kıbrıs Türk halkı, maruz bırakıldığı hukuk ve insanlık dışı kısıtlamalara rağmen, birlik ve dayanışma bilinci ve hukukuna sahip çıkma kararlılığıyla her türlü sınamanın üstesinden gelebilecek kudrete ve iradeye sahip olduğunu her vesileyle göstermiştir.
Ortak tarihi tecrübemiz ışığında, şüphesiz ki, Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşılması ancak sahadaki gerçekleri esas alan bir çerçeveyle mümkün olacaktır. Bu anlayışla, Zat-ı Devletlerince geçtiğimiz yıl Cenevre’de sunulan, öncelikle Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi, bunu müteakip Ada’da iki devletin kendi aralarında işbirliği modellerini müzakere etmesine yönelik çözüm vizyonuna tam destek verdiğimizi bir kez daha ifade etmek isterim.
Türkiye, Ada’daki iki taraf arasında, her iki halkın yararına olacak şekilde işbirliği yapılmasına yönelik olarak Zat-ı Devletlerince yapılan önerileri de aynı anlayışla desteklemektedir.
Şüphesiz ki, bu önerilerin hayata geçirilmesi; ayrıca, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü temelinde bir çözüme ulaşılması sadece Kıbrıs’a değil, Doğu Akdeniz bölgesinin barış, refah ve istikrarına da önemli katkılar sağlayacaktır.
Bununla beraber, hiç kimse, Anavatan Türkiye’nin, Kıbrıs Türk halkının ilanihaye çözümsüzlüğün mağduru olarak kalmasına seyirci kalmasını beklememelidir. Bu adaletsizliği ortadan kaldırmak, Kıbrıs Türk halkının layık olduğu müreffeh yarınlara ulaşmasını sağlamak maksadıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile sarsılmaz dayanışma anlayışımız içerisinde hakli mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye’nin yükselen bölgesel ve küresel rolü, şüphesiz ki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin istikbali için en büyük güvence olmaya devam edecektir.
Bu vesileyle, Büyük Türk Milleti ve şahsım adına Kıbrıs Türk halkının Barış ve Özgürlük Bayramını gönülden kutluyor, bu kutlu mücadelede canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, kahraman gazilerimizi şükran ve saygıyla yad ediyor, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin refah, esenlik ve mutluluğunun ilelebet devamı için en iyi dileklerimi iletiyorum.”
Hibya Haber Ajansı