Önde gelen iş dünyası temsilcileri ve üç hükümet bakanıyla birlikte seyahat ettiği Çin'e yaptığı üç günlük ziyarette konuşan Olaf Scholz, kendisinin de Avrupa Birliği'ni, hükümetlerin kısıtladığı kişisel çıkarcı korumacılıkla yönlendirilmemeye teşvik edeceğini söyledi. yerli şirketlere yardımcı olmak için uluslararası ticaret.
Otomotiv endüstrisine odaklanan Scholz, Çin otomobillerinin Avrupa'da yaygın olarak bulunmasını beklediğini ancak Avrupa otomobillerinin Çin pazarına eşit erişime sahip olması gerektiğini savundu.
Şangay'daki Tongji Üniversitesi öğrencileriyle yaptığı tartışma sırasında "Her zaman açık olması gereken tek şey rekabetin adil olmasıdır" dedi. "Bu, çöpün olmayacağı, aşırı üretimin olmayacağı ve fikri mülkiyet haklarının ihlal edilmeyeceği anlamına geliyor" dedi.
Ayrıca, Almanya'da mağaza açmak isteyen yabancı şirketlerin sıklıkla şikayeti olmasına rağmen, Çinli yetkililere külfetli bürokratik süreçlerle üretim kapasiteleri kurmaya çalışan şirketleri engellememeleri çağrısında bulundu.
"Elbette şirketlerimizin herhangi bir kısıtlamayla karşılaşmamasını istiyoruz ama aynı şekilde biz de benzer şekilde davranacağız" dedi.
Olaf Scholz' ziyareti, hükümetinin geçen Temmuz ayında Almanya'nın dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin ekonomisine fazla bağımlı hale gelmemesini sağlamayı amaçlayan bir "risk azaltma" stratejisi başlatmasından bu yana ilk ziyaretti. Bu hareket kısmen, Almanya'nın Avrupa'nın geri kalanı gibi, maskeler, KKD ve koronavirüs test ekipmanı dahil olmak üzere tıbbi kaynaklar açısından büyük ölçüde Çin'e bağımlı olduğunun gösterildiği pandemi sırasında yaşanan deneyime bir tepkiydi.
Ziyaret aynı zamanda Alman ekonomisinin üretilen mallar açısından Çin'e her zamankinden daha fazla bağımlı olduğu bir döneme denk geliyor. Özellikle, Avrupa'daki pazarların Çin ürünleriyle dolup taştığı, çoğunlukla yerli üretimi engelleyen ve şirketlerin iflas etmesine neden olan güneş panelleri ve rüzgar türbinleri özellikle inceleme altında.
Scholz, Salı günü Başkan Xi Jinping ile görüştüğünde adil rekabeti savunmanın "korumacı amaçlarla değil, kendine güvenen bir rekabet gücü konumundan yapılması gerektiğini" söyledi.
Hibya Haber Ajansı