Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Sanayiinin, tarımın, emeğin şehri medeniyetler beşiği Manisa bugün yine bir başka güzel. Manisa’ya geçtiğimiz mayıs ayında yapılan seçimlerde Cumhur İttifakı'na cumhurbaşkanlığında yüzde 50, milletvekilliğinde yüzde 49 oy oranıyla verdiği destek için teşekkür ediyorum.
Cumhur İttifakı, Allah'ın izniyle 31 Mart'ta büyükşehri ve ilçeleriyle Manisa'da yeni bir destan yazacaktır. İnşallah yaklaşık 1 ay sonra sandıkları hep beraber patlatmaya hazır mıyız? Kendi partisine sözünü geçiremediği halde borusunu burada öttürmeye heveslenen birileri var.
Buradan kendisine sesleniyorum, hiç merak etmesin, kendini boşuna paralamasın, boynuna vurulan prangalardan kurtulacağı gün çok yakındır. Manisa'nın da desteğiyle 31 Mart'ta onu da özgürleştirerek maruz kaldığı eziyetten kurtaracağız. Bir önceki gibi… 13 kez girdiği seçimlerden nasıl bir netice alamadan eyvallah deyip gittiyse bunun da akıbeti aynı olacak.
Ülkeye, millete ve şehirlerimize söyleyecek hiçbir sözü, ortaya koyacak hiçbir vizyonu ve programı olmayanlar sadece konuşur, bağırır, çağırır ve gider. Biz ise 81 vilayetimizin tamamıyla birlikte Manisa'mızı da Türkiye Yüzyılı belediyeciliğiyle buluşturmayı amaçlıyoruz. Bunun için Cumhurbaşkanıyla, bakanlıklarıyla, kurumlarıyla, belediyelerimizle el ele vererek şehirlerimizi güvenli, huzurlu, müreffeh hale getirecek adımları atıyoruz.
Geçtiğimiz 21 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarını Türkiye Yüzyılı'nın altyapısı olarak görüyoruz.
Allah'ın izniyle bunların hepsini de yapacak iradeye, birikime, hazırlığa, kadroya sahibiz. Yeter ki milletimiz birliğine, dirliğine, beraberliğine, kardeşliğine sahip çıksın. Emin olun gerisi sadece vakit ve öncelik meselesidir. Yeter ki Mevla fert olarak hiçbirimizi ve milletimizi çaresiz dertlere düşürmesin.
Ölümden gayrı her derdin devası insanın çalışmasına, gayretine, nasibine bağlı olarak vardır. Karamsarlık illetine kapılmadıktan sonra Allah'ın izniyle her şeyin üstesinden geliriz.
Dikkat ederseniz içeride ve dışarıda birileri ısrarla milletimizin moralini bozmak, canını sıkmak, umudunu köreltmek için her yolu deniyor. Türkiye'nin sıkıntıları yok mu? Elbette var… Ama bunları çözecek olan program da, irade de, tecrübe de, milletiyle, devletiyle, cumhurbaşkanıyla, hükümetiyle yine bizdedir.
Hiçbir şey yapmadan, hiçbir şey üretmeden, hiçbir program ve proje geliştirme zahmetine katlanmadan milleti kendilerine mahkum etmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bırakmak boynumuzun borcudur.
Türkiye'yi, geçtiğimiz 21 yılda 3 kattan fazla nasıl büyüttüysek, sanayimizi, tarımımızı, ticaretimizi nasıl küresel rekabete hazırladıysak bugünkü meseleleri de öyle hal yoluna koyacağız. Hiç endişe etmeyin. Çalışanlarımızın dertleri mi var, birlikte çözeceğiz.
Emeklilerimizin sıkıntıları mı var, birlikte aşacağız. Esnafımızın ihtiyaçları mı var, birlikte gidereceğiz. Gençlerimizin hayalleri mi var, birlikte gerçekleştireceğiz. Ülkemize yönelik tehditler mi var, birlikte bertaraf edeceğiz. Gabar'da bunu giderdik, Cudi'de mağaralara girdik, Tendürek'te inlerine girdik, Beslerderesi'nde aynı şekilde girdik.
Bundan sonra da yine biz yaparız. Nerede teröristan? Nerede terör örgütleri? Hepsi şu anda darmadağın. İşte tüm bunları yapmak için Türkiye Yüzyılı vizyonunu milletimizin takdirine sunduk. Telafisi mümkün olarak gelip geçici sorunların bu büyük ufku karartmasına izin vermeyeceğiz.
Uzunca bir süredir yaşadığımız bütün saldırıların, bölgesel ve küresel krizlerin, kimi politikalarımızın eksik kalmasından kaynaklanan meseleleri birer birer çözüme kavuşturacağız. Bilhassa ekonomideki sıkıntıların yıl sonundan itibaren hızla hafiflemeye başladığını, önümüzdeki yıldan itibaren de yeniden yükselişe geçeceğimizi hep birlikte göreceğiz.
Vatandaşlarımızın her biri ülkenin büyümesiyle, güçlenmesiyle, imkanlarının artmasıyla ortaya çıkacak kaynaktan hak ettiği payı mutlaka alacaktır. Geçmişte bunu sağladık, bundan sonra da başaracağız.
Şimdi Emniyet'e sordum, dedim ki alanda ne kadar Manisalı var? Verdikleri cevap 45 bin. Cumhuriyetimizin ilk asrını acısıyla tatlısıyla geride bırakırken Türkiye Yüzyılı'na yeni bir şevkle, yeni bir heyecanla, yeni bir güçle giriyoruz.
Ülkemizin sadece son çeyrek asırda verdiği mücadele dahi tek başına önümüzdeki dönemin ne kadar mühim olduğunu göstermeye yeterlidir. Türkiye bu süreçte güven ve istikrarın hem demokrasisinin hem ekonomisinin gelişmesi için ne kadar önemli olduğunu müşahede etti.
Sınırlarımızı ve şehirlerimizi tehdit eden terör eylemleri sebebiyle can güvenliğinin her şeyin üzerinde olduğunu yaşayarak gördük. Sokakları kaosa sürüklemek, ülkeyi ateşe ve kana bulamak isteyen karanlık mahfillerin huzurumuza kast edişine beraberce şahit olduk.
Ülkenin esenliğini tehlikeye atmaktan çekinmeyen, milleti umursamayan muhalefet anlayışının ilkesiz, ölçüsüz ve sorumsuz politikaları, yaşadığımız sıkıntıların üzerine adeta tuz biber ekti. CHP'nin lokomotifliğini yaptığı bu anlayış, Türkiye düşmanı tüm çevrelerle birlikte PKK ve FETÖ gibi terör örgütleriyle birlikte hareket etmekten dahi çekinmemiştir.
Mayıs seçimlerinde kurulan altılı masanın gerisindeki siluetleri unutmadık. Daha önce 2019 seçimlerinde yapılan gizli ittifakları unutmadık. Şimdi 31 Mart için İstanbul ve Mersin gibi yerlerde kurulan kirli ittifakların da farkındayız. Son dakika oynanan oyunların, listelerde yapılan değişikliklerin ne anlama geldiğini milletimiz gayet iyi biliyor.
Bunlarda mertliğin, delikanlılığın, harbiliğin ve hasbiliğin zerresi olmadığı için her işlerini gizli saklı yapmayı adet edindiler. Cumhur İttifakı, AK Partisiyle, Milliyetçi Hareket Partisiyle, belediye başkan adaylarıyla, belediye meclis üyesi adaylarıyla tüm şeffaflığıyla ortadadır. Bu ittifakın gizli saklı hiçbir gündemi, pazarlığı, hedefi yoktur. Her şey milletimizin gözü önünde cereyan etmektedir.
Peki, CHP'nin kurduğu ittifaklarda böyle bir açıklık var mı? Hatırlarsanız eski CHP genel başkanının kurdukları masa dışındaki bir parti genel başkanıyla yaptığı bakanlık ve bürokrasi pazarlığı seçimden sonra ortaya çıkmıştı. Şimdiki CHP genel başkanını zaten kimsenin taktığı yok.
Bu parti adına kimi isimlerin nerede ve kimlerle demlendiği belli değil. Kendilerini pazarlıklara öyle kaptırdılar ki, işte Manisa Saruhan'da olduğu gibi aday listelerini seçim kurullarına zamanında veremediler. Haftalar öncesinden günü, saati, yeri belli olan bir işi bile beceremeyecek kadar siyasetten, meseleden, gündemden uzak durumdalar. Çıkarları dışında, kişisel kariyerleri dışında hiçbir şeyi gözleri görmüyor.
Bırakın dünyada ve Türkiye'de ne olup bittiğini kendi memleketleriyle bile ilgilenme gereği duymuyorlar. Böyle siyaset olmaz. Türkiye'nin yönetimi bu zihniyete emanet edilmez. Şehirlerimizin geleceği, bu kirli pazarlıkların mezesi yapılamaz. 3-5 belediye alacağız diye siyasi bölücülere bu derece teslim olunmaz.
Kadınlarımızın, gençlerimizin, çalışanların, emeklilerimizin beklentileri, hayalleri, hakları bu kifayetsiz muhterislerin insafına bırakılamaz. Bu muhalefet anlayışının, bu muhalefet politikasının Türkiye'ye verecek hiçbir şeyi yoktur.
Allah göstermesin bunların ellerine fırsat geçerse ülkemiz ve milletimiz elindekilerden de olur. Muhalefet tarafı sadece konuşur, sadece yalan ve iftira ile kafaları karıştırmaya çalışır, sadece kendi küçük menfaatlerini korumaya bakar.
Şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı belediyeciliğiyle buluşturma konusundaki ısrarımızın sebebi de aynıdır.
Milletimizin karşısına hep eser ve hizmet siyaseti sözüyle çıktık. Hamdolsun bugüne kadar da sözümüzü hep tuttuk. Vatan topraklarının her köşesine asırlık ihmalleri telafi edecek yatırımlar yaptık. Her kesimden insanımızı layık olduğu hizmetlerle buluşturduk.
Şehirlerimizin hiçbirini ihmal etmeden, hepsini eserlerimizle donattık. Bu anlayışla son 21 yılda Manisa'ya 191 milyar liranın üzerinde kamu yatırımı yaptık. Eğitimde şehrimize 5 bin 176 adet yeni derslik kazandırdık.
Gençlik ve sporda 11 bin 240 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. UEFA standartlarında 2 stadyumun da olduğu 122 spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 9 milyar lira tutarında kaynak aktardık.
Sağlıkta 558 yataklı şehir hastanesiyle birlikte toplamda 2415 yataklı 28 hastanenin de aralarında olduğu 76 tesisi tamamlayıp hizmete sunduk. Yatak kapasitesi 400 olan Salihli Devlet Hastanesi dahil 5 sağlık tesisimizin yapımı devam ediyor.
Proje aşamasındaki 450 yataklı Akhisar Devlet Hastanesi ve 50 yataklı Saruhan Devlet Hastanesiyle birlikte çok sayıda sağlık tesisini şehrimize kazandırmak için gayret ediyoruz.
Çevre ve şehircilikte TOKİ vasıtasıyla 8 bin 783 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. 3 bin 217 konutun yapımına devam ediyoruz. Kentsel dönüşümde şehrimizde riskli yapı olarak belirlediğimiz 12 bin 111 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Şehir sınırları içerisinde 5 adet atık su arıtma tesisi varken, bugün 19 adet atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 93'üne hizmet veriyoruz.
Manisa'da 7 millet bahçesi projemizden 5'ini tamamladık. Ulaştırmada Manisa'da 81 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini 628 kilometreye çıkardık. Bir kısmı Manisa il sınırlarından geçen İstanbul-İzmir Otoyolu ve Sabuncubeli Tüneli'yle şehirler arası ulaşımı kolaylaştırdık. Manisa'nın çeşitli yerlerinde inşası süren yol çalışmalarını önümüzdeki yıllarda peyderpey hizmete açacağız.
Bandırma-Balıkesir-Manisa Demiryolu Hattı'nı modernize ettik, ilimizdeki tüm demiryolu hattını yeniledik, Akhisar'a yeni bir gar binası yaptık. Manisa-Uşak-Afyonkarahisar arasındaki 415 kilometrelik mevcut hattı da elektrikli ve sinyalli hale getirmeyi planlıyoruz. Ankara-Afyon-Manisa-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı'nın yapımı devam ediyor. Bu projenin tamamlanmasıyla Manisa, İstanbul, Ankara, Konya, Sivas ve yapımı süren diğer tüm hızlı tren hatlarıyla entegre olacak.
Tarım ve ormanda son 21 yılda Manisa'ya 33 baraj, bir içme suyu tesisi, 47 sulama tesisi, 77 dere ıslahı projesi, 11 gölet, 14 yer altı depolama tesisi, 2 hidroelektrik santrali kazandırdık. Kapasitesi 448 milyon metreküp olan Akhisar-Gördes Barajı'nın yapımını bitirerek 150 bin dönüm arazinin sulanabilmesine imkan sağladık. İnşa ettiğimiz sulama tesisleriyle 240 bin dekar tarım arazisini sulamaya açtık Hale inşası süren 7 baraj, 2 depolama tesisi ve 9 sulama tesisi daha var. Manisalı çiftçilerimizi 28 milyar lira tutarında tarımsal hibeyle ve yatırımla destekledik.
Sanayi ve teknolojide 4 yeni OSB, bir teknopark, 32 Ar-Ge merkezi ve 6 tasarım merkezi kurduk. Soma OSB'nin inşasına da başladık. İstihdamı desteklemek için Manisa'daki işverenlere yaklaşık 9 milyar lira tutarında prim teşviki verdik. Enerjide 254 bin abonesi olan şehrimize ve 45 ilçesine doğal gaz ilçesini sağladık. Selendi ve Köprübaşı'na da yakında doğal gaz arzı sağlamayı hedefliyoruz."
Hibya Haber Ajansı