“ABD halkının silah kontrolü beklentisi bir kez daha suya düştü”

ABD’de bir okulda öğretmenin ders anlattığı sırada öğrencilerden biri çantasından bir tüfek çıkararak, tüm sınıf arkadaşlarına ve öğretmenine ani bir saldırı düzenliyor; ABD’de bir hastanede hastaların ilaç aldığı sırada yanlarındaki bir hasta elindeki tabancayla  diğer hastalara ve doktorlara ateş ediyor; Yine ABD’de bir sinema salonunda filmi gösterimi sırasında bir seyirci aniden salondaki diğer seyircilere silahlı saldırı düzenleniyor… Daha önce bu sahneler belki birer varsayım olabilirdi. Ancak şimdi, bir hukuki kararın kabul edilmesiyle birlikte, ABD’nin kamu güvenliğine ciddi tehdit oluşturan bu sahneler, ABD’nin her yerinde her an gerçeğe dönüşebilir. 

ABD Yüksek Mahkemesi, 23 Haziran’da 3’e karşı 6 oy ile New York eyaletinin sivillerin halka açık alanda dışarıya görünmez bir şekilde silah taşımasını kısıtlamaya yönelik düzenlemesini iptal etti. ABD Yüksek Mahkemesi’nin bu kararı, silah kullanma yetkilerinin kapsamını daha da genişletirken, uluslararası toplumda ABD’de silah şiddetinin daha da kötüleşmesinden duyulan endişeyi artırdı. New York Valisi Kathy Hochul basına verdiği demeçte, adı geçen kararın kabul edilmesiyle birlikte, ABD’nin tarihin en karanlık günlerine girdiğini savundu. Hochul, ABD halkının silah şiddetinin kötülüğünü etkin şekilde kavradığı son günlerde, New York eyaletinin sivillerin halka açık alanda dışarıdan görünmeyecek şekilde silah taşımasına kısıtlamaya yönelik düzenlemesini iptal etmesinin “kabul edilemez bir gelişme” olduğunu vurguladı.   

Silah kontrolü destekçileri, ABD Yüksek Mahkemesi’nin adı geçen kararının ülkede sokak başına daha fazla silahın kullanılmasına ve suç işleme oranlarının daha da yükselmesine yol açacağını savundu. Nitekim, kararın kabul edildiği günün hemen ertesi gününde, Chicago kentinde yeni bir silahlı saldırı meydana geldi. Saldırıda sadece 5 aylık bir kız bebek vurularak hayatını kaybetti. AFP’nin bildirdiğine göre, ABD’nin 50 eyaletinin yarısında siviller herhangi bir hukuki onay almadan, halka açık alanda dışarıdan görünmeyecek bir şekilde silah taşıma hakkına sahiptir, geride kalan eyaletlerde ise sivillerin halka açık alanda dışarıdan görünmeyecek bir şekilde silah taşımasına bir ölçüde kısıtlama getirildi. ABD Yüksek Mahkemesi’nin söz konusu kararı, havalimanları, hastane ve okullar gibi hassas alanlarda silah taşımayı yasaklayan düzenlemelere hukuki meydan okuma getirdi. İşin daha da kötüsü, karar, ülkede silah kontrolü konusunda uygulanmakta olan bir dizi önlemlerin etkisini zayıflatabiliyor. 

ABD, dünyada silah şiddetinin en yoğun olduğu ülke. Silah şiddetinden mağdur olanların sayısı, sürekli yeni tarihi rekorlar kırıyor. Her gün ortalama 122 kişi silah şiddetinden dolayı hayatını kaybediyor. Günümüzde ABD’liler ömür boyu her gün silah şiddetinden ölme korkusuyla yaşamak zorunda kalıyor. “Silahlı Şiddet Arşivi” sitesinin yaptığı istatistiklere göre, bu yılın başından beri ABD’de 21 binden fazla kişi silah şiddetinden dolayı hayatını kaybederken, en az 4 kişinin ölmesi veya yaralanmasına yol açan büyük ölçekli silahlı saldırı sayısı 279’u buldu. Bu acı dolu veriler, karşısında bazı ABD’li siyasetçiler gerçek anlamda herhangi bir önlem almadı, aksine ABD Yüksek Mahkemesi silah kullanma yetkilerinin kapsamını genişletmeyi öngören karara vardı. Bu, ABD tarzında insan haklarının ciddi anlamda gerilemesidir.

ABD’de giderek kötüleşen silah şiddeti, ABD çevresindeki ülkelerde kamu güvenliğine yönelik ciddi tehditler oluşturdu. Latin Amerika basınında yer alan haberlere göre, ABD’deki silah şiddetinin Latin Amerika ve Karayip ülkelerine getirdiği etkiler, ABD’nin yurtiçinden daha fazla. Haiti ve Bahamalar’da yasa dışı silahların yüzde 98’si, ABD’den kaynaklanıyor. Orta Amerika bölgesinde bu oran yüzde 50’ye ulaştı. 2020 yılında Meksika’da yaşanan çeşitli suç girişimlerinde kullanılan silahların yüzde 70’si, ABD’den sevk edildi. Bu, ABD’nin diğer ülkelerin insan haklarını ciddi bir şekilde çiğnemesidir.

 ABD’de yayın yapan Politico internet sitesinin yaptığı  en son anketin sonucuna göre, ankete katılanların yüzde 66’sı daha katı bir silah kontrolü yasasının hayata geçirilmesini destekliyor. 

Silah şiddetinde hayatını kaybedenler ve onların aile mensupları karşısında ve yurtiçinde giderek yükselen silah kontrolü sesleri karşısında, bazı ABD’li siyasetçiler, siyasi şov yapmaktan başka bir önlem aldı mı? Her gün sahnelenen silah şiddeti trajedisi, ABD halkı ve uluslararası toplumun ahlakının kırmızı çizgisini durmadan ihlal ediyor ve ABD tarzında insan haklarının gerçek yüzünü gün yüzüne çıkarıyor. Kendi vatandaşlarının can güvenliğini koruyamayan ABD’li siyasetçilerin, insan hakları konusunda diğer ülkeleri eleştirme hakkı yoktur. 

Kaynak Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı