Doğa Koleji Ortaokul Rehberlik Bölüm Başkanı Gülşen Aksu, LGS tercih dönemi sınav sonuçlarının açıklanması ile aile yaklaşımlarının bu süreçte çok önemli olduğunu belirterek, öğrenci ve velilere önerilerde bulundu.
Aksu, tercih dönemi için velilere ve öğrencilere şu önerilerde bulundu:
“Sınav sonucu ne olursa olsun bu sınavın sadece ortaöğretime geçişte bir basamak olduğu unutulmamalıdır. Bu sebeple öğrenciler, tüm yıl gösterdikleri çaba için kendileriyle gurur duymalılar.
Aileler bu süreçte çocuklarıyla sınav sonucunun değerlendirmesini yaparken çocuğun kişiliğine değil çalışma davranışına yönelik geri bildirimler vermelidir. Sınav sonucu beklentinin altında kaldıysa öğrenci ile “Verimli çalışmanın öneminden”, “Bu yıl neyi daha iyi yapsaydı istenen bir sonuç alabilirdi?” başlıklarında görüşülmelidir. Sınav sonucu beklentileri karşıladıysa çalışma performansı takdir edilmeli ve bu çalışma performansının kendisine kazandırdığı ve eğitim hayatı boyunca kazandıracakları hakkında görüşülmelidir.
Aileler, önemli olanın sınav sonucu değil sınav süreci boyunca öğrencinin verdiği emek olduğunu her fırsatta dile getirmelidir. Sınav sonuçları yerine süreçleri takdir edilen öğrencilerin çalışma performansları pekiştirilmiş olur ve ebeveynlerinin gözündeki değerlerinin sınav sonucuyla ölçülmediğini fark ederler. Aileler, çocuklarının sınav sonucunu başka çocukların sınav sonuçlarıyla kıyaslamamalı, karşılaştırma yapmamalıdır. Her çocuğun çalışma tarzının ve performansının farklı olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Yayımlanan “2022 Ortaöğretime Geçiş Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu” titizlikle incelemeli ve yaz tatili programları kılavuzda yer alan takvim doğrultusunda planlamalılar. Tercih işlemleri öğrencilerin kişilik özellikleri, ilgi alanları, kariyer hedefleri dikkate alınarak mutlaka bu alanda uzman kişilerle yapılmalıdır. Lise hayatı; bir öğrencinin gelecekle ilgili önemli kararlar aldığı, üniversite ve bölüm hedefleri belirlediği, kariyer planlamasını şekillendirdiği bir dönemdir. Aynı zamanda yaş itibarıyla öğrencilerin ergenlik döneminde olduğu psikososyal gelişim kuramlarına göre de kimlik oluşturdukları bir süreçtir. Bu nedenle lise hayatında öğrencilerin akademik becerileri kadar psikososyal ihtiyaçlarına duyarlı bir eğitim-öğretim ortamı oluşturmak gerekir. Veliler ve öğrenciler, iyi bir lise seçiminde bazı kriterleri göz önünde bulundurmalıdırlar.
İyi bir lise, lise hayatının ilk yıllarından itibaren öğrenciyi tanımalı; ilgi, yetenek ve kişilik özelliklerini keşfedebilecekleri ve geliştirebilecekleri öğrenme ortamları yaratmalıdır. İyi bir lisenin hem içeriğe hem de beceriye odaklanması gerekir.
Üniversite hazırlık süreçlerinde öğrencilerinin akademik takibini yapmalı ve belirli periyotlarda geri bildirimler vererek çalışma davranışlarını şekillendirmelidir. Üniversiteye geçişte uygulanan sınav sisteminde öğrencilerin dört yıllık lise eğitimi boyunca sorumlu oldukları konu ve kazanımlar ölçülür. Dolayısıyla lisenin ilk yıllarından itibaren öğrencilerin güçlü bir akademik altyapıya sahip olmaları gerekir.
İletişim becerilerine, sosyal becerilerine önem vermelidir. Ergenlik dönemi, aynı zamanda genç yetişkinlik dönemine hazırlık demektir. Bu nedenle bir birey olarak toplum içinde yer edinecek öğrencilerin bu becerilerinin desteklenmesi gerekir. Kulüpler, etkinlikler, sosyal sorumluluk projeleriyle lise hayatındaki öğrenme ortamlarını zenginleştirilmelidir. Öğrencilerin kendilerini çok yönlü geliştirebilecekleri akademik ve sosyal ortamlar sağlamalıdır.
Öğrencilerin dijital becerilerini geliştirmelidir. İnsanlarla nasıl iletişim kurduğumuz, haberleştiğimiz, sosyalleştiğimiz, çevremizle, dünyayla ilgili gelişmelerden nasıl haberdar olduğumuz, alışverişimizi nasıl yaptığımız, anılarımızı nasıl biriktirdiğimizi dönüştüren dijital çağdayız. İyi bir lise, öğrencilerinin dijital çağda nasıl kimlik oluşturduklarını ve dijital güvenlik konularını önemsemeli; öğrencilerinin kodlama, yazılım ve yapay zekâ gibi konularda becerilerini geliştirmelidir.
Bilimsel süreç becerileri kazanmalarını desteklemelidir. Matematik, fizik, kimya, biyoloji, edebiyat, tarih, coğrafya gibi temel bilimlerde öğrencilerin araştırma yapmasını, bilimsel bilgi üretmesini sağlamalıdır. Öğrencilerini ulusal ve uluslararası bilimsel proje yarışmalarına yönlendirmelidir. Etik ve akademik dürüstlük gibi kavramları lise hayatında öğretmeli, üniversitedeki akademik hayata hazırlamalıdır. Bilim ve teknoloji üretme, ülkesine, topluma ve dünyaya katkı sağlayacak gençler yetiştirme misyonuna sahip olmalıdır.
Yabancı dil eğitimine de önem vermelidir. Haftalık programda yabancı dil ders saatlerine yoğunluk vermeli ve öğrencilerin dil becerilerini nasıl geliştirdiği ile ilgili özgün bir programı olmalıdır. Öğrencilerin dil yeterliliğini ölçen uluslararası sınavlara hazırlamalıdır.
Tasarım odaklı düşünme, girişimcilik, liderlik, inovasyon, yaratıcılık, problem çözme gibi kavramlarla tanıştırmalı. Bu alanlardaki projeler ve etkinliklerle öğrencilerini üniversitenin yanında geleceğin iş dünyasına da hazırlamalıdır.” şeklinde konuştu.
Hibya Haber Ajansı