enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
10°C
İstanbul
10°C
Çok Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
11°C
Salı Çok Bulutlu
12°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
13°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
14°C

Dinlenme ile geçmeyen ağrılara dikkat

Dinlenme ile geçmeyen ağrılara dikkat
24.06.2022 12:00
167
A+
A-

Memorial Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Turgay Çavuşoğlu, diz kireçlenmesi ve yarım- kısmi (unikondiler) diz protezi cerrahisi ile ilgili bilgi verdi. 

Prof. Dr. Ali Turgay Çavuşoğlu konuyla ilgili şunları söyledi:

50 yaş üzeri kişilerde daha çok görülür

“Kireçlenme, eklem kıkırdaklarının çeşitli sebeplerle kalıcı olarak zarar görmesidir. İlerleyici bir hastalık olan kireçlenme, eklemlerde ciddi ağrı ve hareket zorluğu yaşanmasına sebep olmaktadır. Genellikle 50 yaş ve üzeri yaş grubunda yani 4. ve 5. dekat denilen zamanlarda görülen kireçlenme daha az olarak genç yaş grubunda da izlenebilmektedir. Kilo fazlalığı ve obezitenin hastalığın oluşmasında ve hızlı bir şekilde ilerlemesinde önemli bir rolü bulunurken, hastalarda özellikle ilerleyen dönemlerde belirgin bir şekilde yürüme güçlüğü ve bacaklarda çarpılmalar görülmektedir. 

Obezite kireçlenmenin en önemli nedenlerinden biridir

Ailesel yatkınlığın kireçlenme oluşmasında rolü bulunmaktadır. Ancak günümüz dünyasında çağın vebası olarak nitelendirilen obezite sorunu kireçlenmenin en önemli faktörlerinden birini oluşturmaktadır. Geçirilmiş kazalar, hatalı ameliyatlar, aşırı mesleki ve sportif aktiviteler ve romatizmal hastalıklar bu hastalığın ana nedenlerini oluşturur. 

Dinlenme ile geçmeyen ağrı hastalığın ilerlediğini gösterir

Kireçlenme rahatsızlığında en önemli belirtiyi dizlerde ortaya çıkan ağrı oluşturur. Hastalığın erken dönemlerinde bu ağrı katlanabilir, hafif ve ara ara olmakta; istirahat ile kolayca geçmekte iken hastalık ilerledikçe ağrının miktarı ve süresi uzamaktadır. Ayrıca dinlenmeye de daha az olumlu yanıt vermektedir. Bir diğer semptom ise dizin önden bakıldığında içe veya dışa doğru eğilmesidir (çarpılma). Bu bulgu hastalığın ciddi olarak ilerlediğini ortaya koymaktadır. Özellikle gece uykudan uyandıran ağrı bu hastalığın en ileri evreye ulaştığı konusunda kişiyi uyarır. Dizlerde şişlik hali giderek artarken, yürüme mesafesinin azalması, dizlerden krepitasyon denilen çıtırtı seslerinin gelmesi ve basit hareketlerde dizlerde su toplanarak ödem oluşması da diğer bulgular arasında yer alır. 

Kadınlar risk grubunda 

50 yaş üstü kadın hastalarda oransal olarak daha fazla görülen kireçlenme, obez toplumlarda daha yaygındır. Bölgesel olarak ülkemizde daha az görülmesi ile birlikte özellikle Akdeniz coğrafyasında eklem kıkırdaklarında kireçlenme izlenme sıklığı artmaktadır. Obezite, genetik geçiş, bedensel aşırı aktivite, geçirilmiş kazalar ve ameliyatlar bu hastalığın risk faktörlerini oluşturmaktadır. 

Yarım protez cerrahisi hastalık ilerlemeden yapılmalı

Kireçlenmenin tanısı dikkatli bir hasta muayenesini takiben basit röntgen tetkikleri ile büyük oranda konulur. Ancak gerekli olan durumlarda bilgisayarlı tomografi ve MR incelemeleri ile de teşhis doğrulanır. Tedavi seçeneklerinden biri olan unikondiler diz protezi (yarım diz protezi) cerrahisi, kireçlenme hastalığının orta ve orta-ileri dönemlerinde, sadece dizin bozulan kısmına cerrahi olarak müdahale edildiği ve henüz bozulmayan kısımlarına dokunulmadan uygulanan bir cerrahi tedavi yöntemidir. Halk arasında kısmi ya da küçük protez olarak da bilinen bu yöntemin avantajlarından faydalanabilmek için hastalığın çok ileri evreye gelmeden uygulanması gerekmektedir. 

Pek çok hastada operasyon sonrası fizik tedaviye gerek duyulmuyor

Spinal (belden uyuşturma) ya da genel anestezi altında uygulanan unikondiler (yarım-kısmi) diz protez işlemi, total (tüm) proteze göre daha küçük kesi açılarak ve daha az dokuya müdahale edilerek yapılan daha küçük (minör) bir cerrahi girişimdir. Bu cerrahide dizin sadece zarar görmüş bölgesi protez ile yenilenerek onarım yapılır. Ortalama 45 dakika süren bu operasyon, total diz protezine göre daha az kan kaybı, daha az enfeksiyon riski, günlük yaşama daha erken dönemde dönebilme ve pek çok hastada ilave bir fizik tedavi sürecine gerek duyulmaması gibi avantajlar sağlamaktadır. Normal diz protezleri ile aynı düzeyde başarı oranına sahip olan kısmi –yarım (unikondiler) diz protez işleminin ameliyat sonrası komplikasyon oranı da daha düşük olmaktadır. 

Unikondiler protezler oldukça uzun süreli kullanılabiliyor

2-3 gün içerisinde taburcu olabilecek düzeye ulaşan hastalar 10. günden sonra yürüteç desteği olmadan bağımsız bir şekilde yürüyebilmektedir. Genellikle normal diz protezleri ile benzer kullanım süresi bulunan unikondiler (kısmi- yarım) protezler, sonrasında normal total protezler ile yenilenebilmektedir. Bu sayede normal diz protezi kullanım süreleri ikiye katlanarak , 25 – 30 yıllara ulaşılabilmektedir.”

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.