Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Geçen hafta İstanbul'da dilekçe yazan Başsavcının Ankara'ya yazdığı dilekçeyi gündeme getirmiştik. Eğer bir savcı yargının içinde çeteler oluştu diyorsa bıçak kemiğe dayandı demektir.
Arkasından habere erişim engeli getirdiler, kimse duymasın diye. Adaletin olmadığını biliyoruz ama yürekli bir savcının bunu dile getirmesi çok önemlidir.
Başsavcı, yeni oluşan çetelerin FETÖ'nün çetelerine rahmet okutacak düzeye geldiğini de söyledi. Türkiye çalkalanıyor, ama o avukatların, hakimlerin, savcıların hepsi yerinde duruyor.
Yayın yasağı getirerek bizi susturamazlar, yayın yasağı getirilen geçen haftaki grup konuşmamı, Meclis Genel Kurulu'nda okuyacağız ve TBMM tutanaklarına girecek. Sizin feriştahınız da gelse bizi asla susturamaz, adaleti bu memlekete getireceğiz, muhalefette olsak da getireceğiz.
Dünyanın önünde çocukların, kadınların, yaşlıların öldürüldüğünü görüyorsunuz. O sözde uygar devletler akan kanı mı durduruyor, hayır. Utanmasalar alkış tutacaklar. 2 binden fazla çocuk öldü. Hastane bombalanır mı ya, ama gözü dönmüşse, Netanyahu için söylüyorum, elbette hastaneyi bombalarlar.
Türkiye, Ortadoğu'da yaşanan sorunları çözecek ilk ülke olarak akla gelirdi. Türkiye, İslam dünyasına önderlik yapardı. Onlar da güvenle kapımızı çalıp sorunlarının çözülmesini isterdi.
Türkiye bu güveni kaybetti. Ortadoğu ateş topuna döndü. Bizimkiler bağırıyor ara bulucu olalım diye ama kimse seslerini duymuyorlar. Çünkü Türkiye dış politikasında güven veren bir ülke olmaktan çıktı.
Dış politikada kullanılan dilin çok dikkatli olması gerektiğini söyledim. Dış politikaya iç politikayı malzeme yapmayın dedim. Ağır laflar ettiler. Mısır ile kavga ettiler.
Ortadoğu'nun yüzünü bize dönmesi, demokrasiye dönmesi demektir. Ortadoğu halkları bizlere imreniyorlar, özgür yaşamak istiyor. Türkiye geçmişte sorunları çözmeye davet edilirdi. Şimdi arabuluculuk rolünü Katar'a verdiler, onlar yapıyor.
Bazen öyle bir dil kullanıyorlar ki sözün nereye gittiğini bilmiyorlar. ABD, Akdeniz'e 2 uçak gemisi gönderdi. Erdoğan bağırıyor, 'Amerika nere Ortadoğu nere?' O zaman ben sana sormaz mıyım, o zaman senin damadının ABD savaş gemisinde ne işi var, ben de bunu sana sorarım.
Türkiye'de büyükelçi olmak için yetişmeniz, liyakatinizin olgunlaşması gerekirdi. Rüşvet alandan büyükelçi olur mu? Rüşvet aldığı bilinen bir adamı siz büyükelçi olarak atarsanız onlar da der ki asla buna güven olmaz.
Ne diyordu, bu can bu bedende oldukça papazı teslim etmem diyordu. Ne oldu papazı teslim etti mi? Etti, o zaman sana kim güvenecek. Mavi Marmara'da insanları kışkırtacaksınız, vekillerinizi bindireceksiniz sonra 'Giderken bana mı sordunuz' diyeceksiniz. Dış politikada güven çok önemlidir.
Biz Cumhuriyet'i kan ve gözyaşıyla kurduk. Dedelerimiz büyük mücadele verdi. Milli Kurtuluş Savaşı sıradan bir savaş değil, ağır bedeller ödenen bir savaş.
Bizi örnek alan mazlum uluslar da kurtuluş savaşlarını vererek özgür oldular. Türkiye Cumhuriyeti mazlum ülkelere örnek olmuş bir devlettir. 100. yılında Türkiye'ye iktidar ve onun yanındaki partiyle yabancı asker bu topraklara gelecekmiş. Ben bu insanların vatanseverliğinden şüphe duyarım.
Cumhuriyet'in 100. yılında, yabancı askerleri terörle mücadele için davet edecekmiş. Bu topraklarda yabancı asker postalı istemiyoruz.
100. yılımızı çok büyük coşkuyla, mutlulukla kutlamalıyız. Çiftçisinden, taksi şoförüne, sanatçısından avukatına kadar Cumhuriyet'in 100. yılının ne anlama geldiğini dünyaya söylemeliyiz.
Cumhuriyetimizi kuran başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar tüm Türkiye'yi bizi var eden insanlardır.
Filistin'de çocuklar ölüyor, şenliği erteleyelim diyorlar. 100 yıl sonra mı bir daha kutlayacağız. Bunlar şenlikten ne anlıyorlar? Şenlik demek Anıtkabir'e gitmek demek, törenler düzenleyip kutlamak, anmak demek.
Büyükelçi şenlik kutlamalarını iptal etmiş düğüne gitmiş. Düğünde çekilen fotoğrafını gördüm. Süt dökmüş kedi gibi duruyor. Türkiye'nin büyükelçisi öyle durmaz.
Bizim belediyelerimizin olduğu her yerde her yer bayrağımızın renginde kırmızı beyaz olacak ve Cumhuriyetin 100.yılı şenlik havasında turnuvalarla, konserlerle, yürüyüşlerle kutlanacak. Yani Cumhuriyet Halk Partisi 100. yılımızı coşkuyla halkımızla birlikte kutlayacak."
Hibya Haber Ajansı