Mayer limon üreten çiftçinin ürününü 1 liraya dahi satamadığını ve limonların toplanamadığını vurgulayan Ekmen, çiftçilerin feryadını şu sözlerle dile getirdi:
“Mersin’deki narenciye üretimi, ülkemiz için büyük önem taşımaktadır, ancak ne yazık ki limon yetiştiren çiftçilerimiz bugün düşük limon fiyatlarından feryat etmekte, limonunu zararına bile satamayan, hatta hibe bile edemeyen çiftçilerimiz ağaçlarını kökünden sökmektedir. Geçtiğimiz yıl 6 TL’ye satılan mayer limon, bu sene ancak 1-2 liraya, o da alıcı bulunursa satılabilmektedir. Sezonu gelen enter limonun piyasaya girmesiyle birlikte, maalesef ki mayer limon artık tamamen alıcı bulamayacağını ifade etmek gerekiyor.”
"Narenciye üretirken cefa çeken çiftçilerimiz, şu anda ceza çekmektedir!"
Mehmet Emin Ekmen, narenciyecinin yıllar içerisinde düştüğü hali şu sözlerle özetledi:
“Limonu üretirken binbir cefa çeken çiftçilerimiz, şu anda ceza çekmektedir. Mezitli’de limon üreticiliği yapan parti teşkilatı mensubumuz Ali Kuşça, ‘Limonumuzu hibe etsek, toplama ve depoya nakliyesi için 7-8 lira masraf gerekiyor. Böyle olunca limonu toplamak yerine 20-30 yıl emek verdiğimiz baba yadigarı limon ağaçlarını sökmeyi düşünüyoruz’ diyor. Ali Bey düşünüyor ama sosyal medya limon ağaçlarını iş makinalarıyla söken videolarla dolu.”
"Limon üreticileri nasıl bu hale geldi?"
Limon üreten çiftçilerin, halcilerin ve nakliyecilerin düştüğü durumun, yaşadığı problemlerin sebebinin hükumetin yanlış politikaları olduğunu vurgulayan Ekmen, girdi maliyetlerinin yüksekliği, tarımda planlamanın olmaması ve çiftçilere verilen desteğin azlığına dikkat çekti:
“Bugün ne çiftçi ne de halciler para kazanamamakta, hükumetin 40 liraya dayandırdığı mazot yüzünden de nakliyeciler çile çekmektedir. Kimsenin bu işten para kazanamamasına, hatta bazen zarar etmesine rağmen vatandaşımız hızla yükselen gıda enflasyonu sebebiyle marketten pazardan alışveriş yapamaz hale gelmiştir. Peki ne oldu da limon üreticileri bu hale geldi? Cevabı basittir. Plansızlık, yükselen üretim maliyetleri ve çiftçiye gösterilen ilgisizlik, bizi bu hale düşürmüştür. Tarımda plansızlık ve destek verilmemesi çiftçilerimizi bu hale getirmiştir. Bugün bir bakkal açmak isteseniz beş ayrı yerden belge almanız gerekir, ancak tarlanıza veya bahçenize istediğinizi ekin, kimse size bir şey sormayacaktır. Hükumetin tarımda planlama yapması ve bu plana göre çiftçiyi yönlendirmesi ve desteklemesi bir görevdir. Plansızlık hem çiftçilerimizin emeğini ve yatırımlarını hem de topraklarımızda yetişen mahsulü zayi etmektedir.”
"Girdi maliyetleri düşürülmeli, çiftçiye verilen destek artırılmalıdır"
Mehmet Emin Ekmen, tarımsal üretimde girdi maliyetlerinin düşürülmesinin her zaman önceliğimiz olması gerektiğini ifade etti:
“Çiftçiye verilen mazottan ÖTV alınmamalı, hiç olmazsa yüzde 50’lik ÖTV indirimi yapılmalıdır. Çiftçilerimize gübre maliyetlerinin yüzde 50’sini destek olarak geri verilmelidir.”
Çiftçilere verilen desteklerin artırılması ve belli bir düzene sahip olması gerektiğini belirten Ekmen, çiftçiye verilen desteğin azlığından yakındı:
“Hep söylüyoruz, bütçe bir önceliklendirme meselesidir. Çiftçimize verilen destekler artırılmalı ve belli bir düzen içinde sağlanmalıdır. Geçtiğimiz yıl çiftçilerimize verilen desteğin toplam tutarı 2,2 milyar dolar, Kur Korumalı Mevduat başladığından beri devletin kasasından, yani bizim vergilerimizden çıkan para 125 milyar dolar. Bu terazisi bozuk adalet artık düzelmelidir. Yapılması gerekenler bellidir. Çiftçilerimizin ayağa kalkması için borçlarının faizi silinmeli ve ana para ödemesi iki seneliğine ertelenmelidir. Ziraat Bankası yeniden çiftçinin bankası olmalı, çiftçilerimize finansman desteği artırılmalıdır."
Hibya Haber Ajansı