Bağışıklık sistemi, vücuda girip hastalığa neden olan mikroplarla savaşan, vücudun savunma mekanizması olarak tanımlayan Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, bağışıklık sisteminin salgıladığı antikorların protein yapıda olduğunu belirterek "Protein alımı yeterli düzeyde tutulmalı ve ihmal edilmemelidir. Kırmızı et, tavuk, hindi, balık, yumurta, bakliyatlar, süt ve süt ürünleri protein açısından zengin besinlerdir dolayısıyla bu besinlerin özellikle mevsim geçişlerinde tüketimi çok daha önemli bir hale gelmektedir. Ayrıca bu grupta sayılabilecek çinko minerali de direnç arttırıcı bir etkiye sahiptir." dedi.
Tuba Örnek, tam buğday ekmeği, karabuğday, yulaf, bulgur vb. gibi kompleks karbonhidratlar, kepekli, kabuklu tahıllar tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Omega 3 yağ asitleri de bağışıklık sistemimizi güçlendirmede önemli rol oynadığını ifade eden Tuba Örnek, "Semizotu ve cevizde de omega 3 bulunur. Balık tüketimi haftada 3 porsiyon şeklinde ızgara veya fırında olmalıdır." diye konuştu.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için ilk adım dengeli beslenme olduğunu açıklayan Tuba Örnek, sözlerine şöyle devam etti:
"Şeker ve şeker içeren yiyecekler-içecekler, hamur işleri, kızartmalar, katkı maddesi içeren hazır yiyecekler, işlenmiş gıdalar ve katı yağ ile yapılmış yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Dengeli beslenme adımından sonra dikkat edilmesi gereken şey, dört besin grubundan da yeteri kadar beslenmektir. Bunlar süt ve süt ürünleri, et grubu, sebze/meyve grubu ve tahıllardır. Bu gruplar içerisinde enfeksiyon ile baş etme konusunda çok başarılı besinler mevcuttur. Özellikle sebze ve meyveler farklı renk özelliklerine göre sahip oldukları farklı antioksidan ve lif içerikleri sayesinde son derece önemlidir. Soğan, sarımsak, lahanagiller, turpgiller, brokoli, nar, portakal, avokado başta olmak üzere tüm sebze ve meyvelere beslenme düzeninde yer verilmelidir. Sebze ve meyvelerin bağırsaklarımızdaki yararlı bakteriler olan probiyotiklerin çoğalmasına yardımcı olması özelliği de savunma mekanizmamıza ekstra güç katar. Probiyotik sayımızı arttırmak için yoğurt, kefir, turşu, sirke gibi fermente ürünlerden faydalanacağımız gibi, doktor ve diyetisyen önerisi ile probiyotik/prebiyotik takviyeler de kullanılabilir."
Tuba Örnek, "Kuru yemişlerden ceviz, fındık ve badem içerdikleri; E vitamini, bitkisel yağ asitleri ve çeşitli mineral içerikleri sayesinde bağışıklığı desteklemeye yardımcı olurlar. Yağ çeşidi olarak da özellikle zeytinyağı, hindistan cevizi yağı, çörekotu yağı ve avokado yağı da güçlü antioksidanlar arasında yer alırlar." ifadelerini kullandı.
Örnek, yeşil çay ve adaçayının bir çay kaşığı doğal bal karıştırarak günde 2 fincan tüketilebildiğini belirterek, "Ihlamur, rezene, zencefil ve kuşburnu çayları da önerilen çaylar arasındadır. Bu bitki çayları vücut direncini arttırmaya yardımcı olurlar." şeklinde konuştu.
D vitamini akkında bilgi veren Örnek, "Vücuttaki D vitamini düzeyini arttırmak için birincil tavsiye güneşten faydalanmaktır. Gerekli görülen durumlarda uzman bilgisi eşliğinde takviye alınmalıdır." dedi.
Hibya Haber Ajansı