Önemli Doğa Alanı (ÖDA), hassas ve benzersiz doğal alanları belirlemek üzere ortaya çıkarılan bir kavram. Bunun için başta nesli tehlike altında olan ve/veya kısıtlı bir coğrafi yayılışa sahip canlı türleri olmak üzere bir dizi ekolojik gösterge kullanılıyor. ÖDA, alan korumaya ihtiyaç duyan tür ve habitatların dağılım ve nüfuslarını esas alan standart bir metod. Bu alanlar, küresel ölçekte uygulanabilir eşik değerlerine bağlı somut kriterlerle seçiliyor.
Dünya Önemli Doğa Alanı metodunda karar kıldı.
2006 yılında Doğa Derneği, alanında uzman çok sayıda kişiyle dünyanın ilk ulusal ÖDA envanteri olan “Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları” adlı kitabını yayımladı. Bilimsel kriterlere göre Türkiye’de korunması gereken ve sınırları içindeki faaliyetlerin planlanması sırasında nesli tehlikede türler veya kritik habitatların gözetilmesi gereken 305 alan belirlendi.
Bu envantere o yıllarda büyük katkı sağlayan ve 2023 güncelleme ekibinde de yer alan Prof. Dr. Ahmet Karataş yaptığı açıklamada “Sekiz farklı canlı grubu için yapılan 2006 yılındaki bu çalışmada bitkiler, yusufçuklar (kızböcekleri), kelebekler, iç su balıkları, çift yaşamlılar, sürüngenler, kuşlar ve memeliler ile ilgili veriler sentezlendi. Böylece Türkiye’de dünya çapında önemli 305 Önemli Doğa Alanı tanımlandı. Ardından 2016 yılında Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN), ÖDA yöntemini öncelikli alanların belirlenmesi için uluslararası standart olarak kabul etti. Dünyanın pek çok ülkesinde ÖDA belirleme çalışmaları başladı. Bu yöntemi kullanan ilk ülke olan Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları güncellendiğinde yine pek çok ülke için örnek bir çalışma gerçekleşmiş olacak.” dedi.
Önemli Doğa Alanları nasıl güncellenecek?
ÖDA güncelleme koordinasyonunda görev alan Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü Şafak Arslan, “2023 yılında başladığımız ve 2024 yılının sonunda tamamlanmasını hedeflediğimiz ÖDA Güncelleme Çalışması, Doğa Derneği koordinasyonunda uzman bir ekip tarafından yürütülüyor. 2006 yılı çalışmasına ek olarak yumuşakça canlı grubu da analiz ediliyor. Dokuz canlı grubunun uzmanları kriterleri sağlayan türleri ve bu türlerin bulunduğu yaşam alanlarını belirliyor. İlk analizler tamamlanınca yeni uzmanların eklenmesiyle, alanların özellikleri, sınırları ve tehditlerin belirlenmesi çalışmaları başlayacak. 12 akademisyen ve uzmandan oluşan ilk grubun çalışmaları tamamlandığında iki ayrı grup daha bu çalışmaya dahil olacak ve ekibi genişleteceğiz.” şeklinde konuştu.
Son 20 yılda Türkiye’nin doğasındaki değişim ortaya çıkacak.
Arslan açıklamasına şunları ekledi: “Türkiye son 20 yılda çok sayıda dünya çapında önemli alanını ve içerisindeki biyoçeşitliliği kaybetti. Bu çalışma sonunda Türkiye doğasındaki değişim ve bunun nedenleri de analiz edilecek. Aynı zamanda yeni araştırmalar sonucunda keşfedilen yeni türler ve alanlar da çalışılacak. Türkiye bu konuda 20 yıl öncesine göre çok daha fazla uzmana, veriye ve doğayı savunan sivil insiyatiflere sahip. Olabildiğince geniş bir ekibin güncelleme çalışmasına dahil olmasını hedefliyoruz. Bu çalışmayı tamamladığımızda dünya çapında öneme sahip bu alanların tanıtılması, korunması ve savunulması için hep birlikte çalışacağız.“
Hibya Haber Ajansı