Pek çok farklı ülkenin katıldığı fuarı değerlendiren İstinye Üniversitesi (İSÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Erenel, IDEF’in Türkiye’nin jeopolitik gücünün ve teknolojik gelişiminin bir yansıması olduğunu belirtti. Erenel, “Fuarda sergilen sadece yerli ve milli üretim harp silah ve araçlarımız değil, milli teknoloji hamlemizin ulaştığı seviyedir” dedi.
Bu yıl 16’ncısı düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF'23, 25-28 Temmuz tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Fuara savunma, güvenlik, denizcilik, havacılık ve uzay sanayisi alanlarında faaliyet gösteren yerli ve yabancı firmalar katıldı. Fuara katılan İstinye Üniversitesi, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahri Erenel, IDEF’23’ü değerlendirdi.
Fuarda Çin'in çok fazla firması yer aldı
Her fuarda Türk savunma sanayi ürünlerinin çeşitlendiğini ve ARGE çalışmaları yürüten firma sayısı ile katılımcı ülkelerin firma sayılarının da arttığını gözlemlediklerini söyleyen Erenel: ''Örneğin, son yıllarda savunma sanayii alanında ciddi bir atılım içinde bulunan Çin’in bu fuarda çok sayıda firma ile yer alıyor olması IDEF’in dünya çapında bir marka olarak tanınması olarak değerlendirilebilir. IDEF, Türkiye’nin jeopolitik gücü ve ülkemizin teknolojik gelişiminin bir yansımasıdır. Bu fuarı diğerlerinden ayrı kılan, Türk savunma sanayii ürünlerinin çoğunun Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından operasyonlarda kullanılmış olmasıdır. Harp silah ve araçlarını bir pazara hızla girerek satabilmek ciddi uğraş gerektirir. Türkiye’nin avantajı sahada kullanılan ve geri bildirimlerle daha geliştirilen sistemlerin tamamını veya önemli bir kısmını üretiyor olmasıdır. Diğer bir konuda Türk savunma sanayi firmalarının çalışmalarını Türk Silahlı Kuvvetleri’nin öngörü odaklı ihtiyaç analizlerinin şekillendiriyor olmasıdır. Harp silah ve araçlarının önemli özelliği kullanım ömürlerinin giderek kısalmasıdır.'' ifadelerine yer verdi.
Erenel, fuarın sektördeki geleceğine katkısını ise şu sözlerle özetledi:
“Savunma sanayii, ülkelerin endüstrileşmesinin kuvvet çarpanı olarak görülmektedir, bir ülkenin gelişmişlik seviyesinin yansımasıdır. Teknolojik yeniliklerin büyük kısmının askerî ihtiyaçlarla ortaya çıktığı bilinmektedir. Aynı zamanda bu ürünler önemli bir gelir ve istihdam yaratmaktadır. Diğer sektörler için de yol haritası çizebilmektedir. Güvenlik ve bekanın daha da önem kazandığı günümüzde savunma sanayilerinin teknolojik gelişimlerine hız kesmeden devam etmesi beklenmelidir. SIPRI verileri de ülkelerin savunma harcamalarının her geçen yıl artış gösterdiğini vurgulamaktadır. Bu nedenlerle, bu alandaki AR-GE çalışmaları ve yatırımların artarak devam edeceği öngörülebilir. Harp silah ve araçlarının önemli özelliği günümüzdeki hızlı teknolojik gelişim ve dijitalleşme nedeniyle kullanım ömürlerinin giderek kısalmasıdır. Buna ‘yaratıcı yıkım’ adı verilmektedir. Yeni teknoloji, ‘daha yeni’ sayılabilecek bir önceki teknolojiyi hızla eskitebiliyor. Dolayısıyla günümüzde askeri sistemlerin askeri ve sivil ihtiyaçlar dikkate alınarak planlanması ve üretilmesi dikkate alınmaktadır.”
“Özellikle Çin’in katılımı önemli”
Birçok ülkenin fuara katıldığına dikkat çeken Erenel, “Başta Çin olmak üzere Suudi Arabistan gibi ülkelerin geniş kapsamlı katılımları önemli. 2025 yılını ‘yapay zekâ yılı’ olarak belirleyen Çin’in 5G teknolojisi, robotik sistemleri, ileri teknoloji odaklı çalışmaları dikkatle takip edilmektedir. Geçmiş fuarlara geniş katılım gösteren savunma sanayiinin iki önemli aktörü Rusya ve Ukrayna’nın savaş halinde olmaları nedeni ile, bu ülkelere ait firmalardan çok az katılım olduğu gözlenmiştir.'' dedi.
Hibya Haber Ajansı