Nazlı Elif Durlu’nun yönetmenliğini üstlendiği, senaryosunu Ziya Demirel ile birlikte kaleme aldığı, ilk uzun metraj filmi Zuhal, 2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nde izleyici ile buluştu.
2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali devam ediyor. Festivalin Ulusal Yarışma filmi Zuhal’in oyuncu kadrosunda Nihal Yalçın, Sadi Celil Cengiz, Çağdaş Ekin Şişman, Sena Başdoğan, Sencar Sağdıç, Aysan Sümercan, Fatih Al, Şebnem Sönmez ve Nur Sürer yer alıyor. Film, başarılı bir avukat olan ve İstanbul’un merkezinde yalnız yaşayan Zuhal adlı bir kadının evinin derinlerinden gelen bir kedi sesinin peşinde çıktığı çaresiz arayışı ve o güne dek yüzlerini bile görmediği komşularıyla yaşadığı absürt karşılaşmaları konu alıyor.
Yönetmen Durlu: “Yazma sebebim kendi dünyam”
Karaca Sineması’ndaki film gösteriminin ardından yapılan söyleşiye yönetmen Nazlı Elif Durlu, filmin kurgusunu yapan Selda Taşkın, yapımcı Anna Maria Aslanoğlu ve ortak yapımcı Öykü Canlı katıldı. Film eleştirmeni ve yazar Burak Göral’ın moderatörlüğündeki söyleşide konuşan Nazlı Elif Durlu, “Zuhal’i yazma sebebim benim kendi dünyam. Ben orta üst sınıftan geliyorum ve kadınım. Bu yüzden böyle bir hikaye çıktı ilk filmimde. Hikayenin başlangıç noktası tanıştığım bir kadındı. Bir kedi sesi duyuyor ama onu kendisi dışında kimsenin duymadığını ve çevresindeki insanların onu delirtmeye başladığını düşündüğünü bana anlatmıştı. Bunu anlatırken ben burada çok büyük bir potansiyel var dedim. Tam olarak ne olduğunu bilmiyorum ama bunun üzerine çalışmak isterim diye düşündüm ve senaryoyu yazmaya başladık. Daha sonra Ziya Demirel ve Anna Maria katıldı ve böyle bir geliştirme aşaması oldu. Üç yıl süren bir senaryoydu” dedi
Filmin yapımcısı Anna Maria Aslanoğlu ise şunları söyledi: “Senaryo ve finansman aşaması biraz uzun sürdü. Biz de Zuhal gibi kapılar çaldık ve reddedildik. Sonrasında kabul edildik. O kapılardan girebildik. Sonrasında çekim için o apartmanı bulmak bizim için hem çok önemliydi, hem de çok şanslıydık. Bir Apartmanın içerisindeydik gerçekten de. Sonra kurgu sürecimiz başladı. Uzun bir süreçti, 2019 yazında çektik filmi. Film bitti ve çok güzel bir iş ortaya çıktı” dedi.
Tayfun Pirselimioğlu’ndan Gerilim Dolu Bir Film; Kerr
Festivalde Tayfun Pirselimioğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği filmi Kerr de izleyici ile buluştu. Başrollerini Erdem Şenocak, Jale Arıkan, Rıza Akın’ın paylaştığı film; zaman ve mekan kavramlarıyla iyi bir şekilde oynuyor. Film nerede olduğunu ve hangi zamanda geçtiğini bilmediğimiz bir kasabadaki konuyu ele alıyor. Can, babasının cenazesi için kasabaya geldiğinde kendisini beklenmedik durumların içinde bulur. Kasabada bir cinayete tanık olur. Can’ın oradaki varlığını umursamayan katil, sakince olay yerinden ayrılır. Can, katil ile ilgili bildiklerini polislere anlatır. Polis, ifadesinin alınmasının ardından Can’ın kasabadan ayrılmasına izin vermez.
Karaca Sineması’ndaki gösterim öncesi film ekibi ile söyleşi yapıldı. Söyleşiye yönetmen Tayfun Pirselimoğlu, oyuncularından Erdem Şenocak, görüntü yönetmeni Andreas Sinanos ve film müziklerini yapan Nikos Kypourgos katıldı.
Film eleştirmeni ve yazar Burak Göral’ın moderatörlüğündeki söyleşide konuşan Tayfun Pirselimoğlu; “Filmi yazarken ya da tasarlarken yanlış anlaşılma diye bir kaygı ile yola çıkmadım. Bu kaygı ile çıkarsanız zaten yanlış anlaşılırsınız. Biraz kendime yazıyorum. Bunu ben anlarsam herkes anlar gibi bir bakış anlayışım var. Önemli olan kendi tasavvurumun içerisinde bir hikayeyi oluşturmak ve yaratmaya çalıştığım labirentin içinde kendimin de kaybolmasını sağlamak. Kerr, tekerrürün yani tekrarın kökü. Ben bu tekrar haline çok inanıyorum. Yani bizim hayatımızın bir tekrarlar manzumesi olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla benim bütün filmlerim aslında başladığı gibi biter. Bu dairenin üzerinde dönerken başımıza gelenleri anlatmaya çalışıyorum” dedi.
Filmin oyuncularından Erdem Şenocak ise şöyle konuştu: “Filmi izlediğimde çok mutlu olarak çıktım. Gurur duydum. Andreas, Tayfun Bey, Vildan ve çok değerli isimlerle böyle bir projede yer almaktan çok mutlu oldum. Çünkü bir takım endişelerim vardı. Oluyor mu? Becerebiliyor muyum? Vesaire diye. Onların ne kadar talihsiz endişeler olduğunu gördüm” dedi.
Hibya Haber Ajansı